Hücrenin kapısı sessizce açıldı ve içeri bir gardiyan girdi. Omzunda küçük bir spor çantası ve elinde bir yemek tepsisi vardı. Tepsiyi masaya, çantayı da yere koydu. Tepside sıcak bir elmalı turta, bir kaya bardağı ve dolu bir şişe votka vardı. Üvey abla porna şişeyi çoktan eline almıştı. Kapağını çevirdi ve bardakla uğraşmadan üç büyük yudum aldı. Hemen sıcaklığın tüm vücudunu sardığını hissetti. Biraz zor nefes alarak bir çatal aldı ve turtaya saldırdı. Güzel bir turtaydı. Üzerine biraz daha votka dökmek tam da gereken şeydi.