Köyümün yemyeşil ormanında, bir bahar sabahı, dere kenarında gördüm onu. Gözleri gökyüzü kadar berrak, gülüşü çiçekler kadar narindi. Bir kelebek kondu omzuna, sanki o da büyülenmişti. “Bir öpücük versen,” dedi fısıldayarak, “sana sırrımı söylerim.” Çocukça bir cesaretle uzandım, yanaklarımız buluştu. O an dünya durdu; rüzgâr sustu, kuşlar dinledi. Sonra elimi tuttu, beni ormanın kalbine götürdü. Her adımda hikâyeler fısıldadı: ağaçların şarkıları, rüzgârın masalları. Kalbim bir kuş gibi çırpınıyordu. Gün batarken, “Seni sevdim,” dedi, “çünkü cesaretinle dünyamı renklendirdin.” O günden sonra her bahar, dere kenarında buluşuruz. Öpücükle başlayan masalımız, sevgiyle sonsuzluğa uzandı. Artık anladım, bazen bir an, bir ömre bedel.